ABD ve Japonya’nın Çin’e yönelik çip kısıtlama planı neyi amaçlıyor?
ABD ve Japonya, Çin’e çip teknolojisi ihracatını kısıtlamaya yönelik önemli bir anlaşmada son aşamaya geldi. Ancak Japon şirketleri, bu ihracat kısıtlamalarının ardından Çin’den gelebilecek olası misilleme tehditlerinden endişe duyuyor. Peki Çin’in çip üretimindeki pazar payı nedir? Anlaşmanın ana hedefleri nelerdir? Çin’in ABD ve Japonya’nın çip endüstrisi üzerindeki ihracat kontrollerine karşı olası misilleme stratejileri nelerdir? Çin’in çip üretimindeki stratejik hedefleri nelerdir ve bu hedeflere ulaşmak için hangi politikaları uygulamaktadır? Çin’in uzun vadeli çip üretim stratejisi hakkında neler söylenebilir? Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi‘nden (TASAM) Prof. Dr. Sedat Aybar konuya ilişkin düşüncelerini Sputnik’e özel anlattı.
‘Çin, çip kullanan endüstrilerde üretimde dışarıya bağımlılığını azaltmayı düşünmekte’
Prof. Dr. Sedat Aybar Çin’in global çip endüstrisindeki rolünü ülkenin çip kullanan endüstrilerde üretimde dışarıya bağımlılığını azaltmayı düşündüğünü belirterek şunları kaydetti; “Çin’in çip sektöründeki küresel payı özellikle yakın zamanda bir hayli yükseldi. 2010’da küresel çip pazarının yüzde 3’üne hükmeden Çin, 2022 itibarıyla payını yüzde 5’e çıkarttı. Çip kullanan endüstrilerin ve ürünlerin Çin’in üretiminin temelindeki yaygınlığı göz önünde bulundurulduğunda bu oranın çok fazla olmadığı görülür. Bu gerçekliğin su yüzüne çıkarttığı ise Çin’in ürünlerinde kullandığı çiplerin ithalat bağımlılığının yüksek olduğudur. Bu yüzden Çin 2020 yılında 10 milyar dolar olan çip üretim kapasitesini artırarak 2025 yılı itibariyle 100 milyar dolara çıkartmayı hedeflemektedir. Böylece çip kullanan endüstrilerde ve ürünlerin üretiminde ithalat bağımlılığını, dışarıya bağımlılığını azaltmayı düşünmektedir. Çin ithalat bağımlılığını azaltırken, bu tür ciddi bir atılım yaparak küresel çip tedarik zincirinde de önemli bir oyuncu olmayı, özellikle kendi bölgesindeki Tayvan ve Güney Kore ile rekabet etmeyi arzulamaktadır.”
‘Çin, Batı’nın tartışmasız üstün olduğu bilimsel alanı ele geçirmek için bir dizi politika uygulamakta’
Aybar, Çin hükümetinin çip endüstrisine yaptığı teşviklerden bahsederken “Çin, Batı’nın tartışmasız üstün olduğu bilimsel alanı ele geçirmek için bir dizi politika uygulamakta” cümlesini kuruyor konuya ilişkin düşüncelerini şu sözlerle tamamlıyor:
Çin hükümeti hedeflerine ulaşmak için 2021’de, çip endüstrisine 150 milyar dolarlık yatırım yapmıştır. Çip üretimi yapan Çin menşeili şirketlere vergi indirimleri sağlanmış ve 2020’den buyana Yarı İletken Endüstrisini Geliştirme Fonu aracılığıyla Ar-Ge çalışmaları için yüksek miktarlarda teşvik verilmiştir. Çip üretimi sermaye yoğun, yüksek teknoloji gerektiren üretim ve emek süreçlerini kapsar. Bu tür üretimi gerçekleştirecek teknolojik altyapının sürdürülebilir olması akademik/bilimsel/düşünsel gelişkin süreçleri gerektirir. Bu bir kapasite inşasını dayatır. Çok pahalı olan bu tür kapasitelerin oluşması ve bilimsel alt-yapı yakın zamana kadar Çin’de bulunmuyordu. Dijital atılımlar, ayın karanlık yüzüne inebilecek teknolojik uygulamalar, Big Data kullanımı, robotikler, suni zeka vs. konularında Çin hükümeti atılımlar yapabilmek için çalışıyor. Ayrıca bilimsel/akademik alt-yapıyı oluşturmak için son dönemde çok ciddi girişimlerde bulunmakta. Ar-Ge çalışmalarına ayrılan kaynaklar, bilimsel yayınları Çin’e taşıma çabaları hep bu teşviklerin bir parçası olarak görülmelidir. Çin, Batı’nın tartışmasız üstün olduğu bilimsel alanı ele geçirmek için bir dizi politika uygulamaktadır. Çin bunların çıktılarının çip üretimine yönelik bir dizi sonuç üreteceğini öngörüyor.
‘Çin’in asıl meselesi çok büyük bir ekonomiyi devirmeden idare edebilmektir’
Prof. Dr. Sedat Aybar, Çin’in uzun vadeli stratejilerini “2025 yılına kadar yarı iletkenlerin yüzde 70’inin yerli üretimle karşılamayı hedeflemektedir“ cümlesiyle belirtti ve “Çin’in çip üretiminde bu kadar artışa yönelik iştahını besleyen en önemli stratejik hedefi üretimindeki dış bağımlılığı azaltmak ve böylece uluslararası rekabette maliyet üstünlüğünü devam ettirebilmektir. Özellikle yurtiçinde artan ücretler yüzünden teknolojik katma değeri yüksek ürünlere yönelmesinin ardında kendi iktisadi iç ve dış dengelerini sürdürülebilir kılma çabası bulunmaktadır. Bugüne kadar fazla veren ekonomisinin içeride artan toplam tüketim gerçekliği yüzünden açık veren ekonomiye evrilmesini engelleme arzusunun bir parçasıdır. Çip üretimini teşvik yöneliminin başlıca nedeni olarak iç ve dış dengeleri uyumlulaştırma iktisadi politikası paketinin daha küçük bir parçası olarak görülmelidir. Bu tespit Batı’da çok fazla vurgulanan ve küresel güç kaldıracı elde etmeye yönelik çalışmaları vurgulayan açıklamalardan farklıdır. Çin’in asıl sorunu çok büyük bir nüfusa sahip, çok büyük bir ekonomiyi devirmeden idare edebilmektir. Bunun dışında küresel güç projeksiyonları uluslararası ilişkileri ilgilendiren senaryolar içinde muhtemel açıklanabilir. Tüm bu senaryolar kurgulanırken Çin’in çip üretiminde yerli şirketleri desteklenmesi, teknoloji transferinin teşvik edilmesi ve özellikle de uluslararası işbirlikleri kurulması gibi politikalar izlediği unutulmamalıdır“ dedi.
‘ABD ve Japonya’nın Çin ihracatını kısıtlama anlaşması Çin’in çip endüstrisinde daralmaya neden olur’
Aybar, ABD ve Japonya, Çin’e çip teknolojisi ihracatını kısıtlamaya yönelik anlaşmanın yürürlüğe gelirse Çin çip endüstrisinde önemli bir daralmaya neden olacağını belirtirken şunları kaydetti:
“ABD’nin, yüksek teknolojiye sahip yarı iletkenlerin ihracatını sınırlamasının, kaçınılmaz olarak Çin’in çip endüstrisinde önemli bir daralmaya neden olur. ABD’nin Çin’e yönelik bu tip ticaret stratejisinin temel hedefi yüksek teknolojili yarı iletkenlerin Çin’e ulaşımını engellemek suretiyle onun askeri ve stratejik yetenekleri sınırlamaktır. Bu sayede Çin’in yarı iletken endüstrisini güçlendirerek, kendisine uygulanabilecek ticari yaptırımların etkisini azaltabileceği durumları kontrol etmeyi düşünmektedir.”
‘ABD, anlaşma tamamlanırsa Çin’in çip endüstrisinde yüzde 30’a kadar daralmaya yol açabileceğini öngörüyor’
Prof. Dr. Sedat Aybar ABD’nin planladığı yeni ihracat kontrollerinin ana hedefini Çin’in çip endüstrisinde daralmaya yol açmak olduğunu belirtti ve konuya ilişkin şunları aktardı:
“ABD, yaptırımların ve ticari kontrollerin Çin’in çip endüstrisinde yüzde 30’a kadar daralmaya yol açabileceğini öngörmekte ve bu avantajını yitirmek istememektedir. Bu nedenle müttefikleri olan Güney Kore, Tayvan ve Japonya gibi ülkelerin de kendisi ile iş birliği içinde hareket edip yüksek teknolojiye sahip yarı iletkenlerin ihracatını kısıtlamalarını istemektedir. Bu durumdan olumsuz etkilenme olasılığı yüksek olan bu ülke şirketlerinin rekabet gücünü devam ettirmeye yardımcı olmak için ABD, finansal ve Ar-Ge desteği sağlamaktadır. Bu tür destekler sonucunda küresel çip tedarik süreleri yüzde 20-30 oranında artabileceği öngörülmektedir. Böylece, çip endüstrisinde daha fazla bölgesel ayrışma yaşanması ve bağımsız yarı iletken pazarlarının oluşması beklenmelidir.”